Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesi için önemli açıklamalarda bulundu. Arzu Çerkezoğlu, Türkiye'deki yüksek enflasyonun ve pahalılığın asgari ücretliler üzerindeki etkisinin giderek arttığını belirterek, "Temel mesele asgari ücretin ülkemizde bu kadar önemli bir konu olmaktan çıkarılabilmesidir. Bunun da biricik yolu, sendikalaşmanın ve sendikal hakların kullanımının önündeki engelleri kaldırmak, sendikalaşma ve toplu sözleşme kapsamını genişletmektir" dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları yarın itibarıyla başlıyor. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını yarın saat 16.00'da yapacak.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, toplantılar öncesi açıklamalarla bulundu. Çerkezoğlu "2025 yılı asgari ücreti, yüksek enflasyonun alım gücünü iyice düşürdüğü ve pahalılığın yoğunlaştığı koşullarda saptanacak. Yüksek enflasyonun yaşandığı 2022 ve 2023 yıllarından farklı olarak 2024 yılında asgari ücret ortasında arttırılmadı. Bu durum asgari ücreti enflasyon karşısında ciddi biçimde eritti ve doğal olarak bu durum 2025 yılı asgari ücret artışı beklentilerini yükseltti" dedi.
"Temel mesele Türkiye’nin bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarılmasıdır"
Çerkezoğlu, asgari ücretin sadece yıl sonunda değil, yıl boyunca işçilerin en temel gündemi hâline geldiğini vurguladı. Türkiye'nin asgari ücretliler ülkesi hâline geldiğini söyleyen DİSK Başkanı, bu durumu değiştirmek için sendikal hakların güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti:
"Asgari ücret dünyanın her yerinde sembolik bir ücret iken, ülkemizde ortalama ücret haline geldi ve bu ülke, bu halk, Türkiye işçi sınıfı bunu hak etmiyor" vurgusunu yapan Çerkezoğlu, "Bugün, 2024’ün Aralık ayında asgari ücretle ilgili söyleyeceğimiz en temel mesele, Türkiye’nin bir asgari ücret ülkesi olmaktan kurtarılmasıdır. Temel mesele asgari ücretin ülkemizde bu kadar önemli bir konu olmaktan çıkarılabilmesidir. Bunun da biricik yolu, sendikalaşmanın ve sendikal hakların kullanımının önündeki engelleri kaldırmak, sendikalaşma ve toplu sözleşme kapsamını genişletmektir" diye konuştu.
2025 asgari ücreti için üç kritik kriter
2025 yılı asgari ücretinin belirlenmesi sürecinde göz önünde bulundurulması gereken üç ana kriteri sıralayan Çerkezoğlu, şu açıklamaları yaptı:
Gerçekçi enflasyon hedefleri: Asgari ücretin, sürekli revize edilen enflasyon hedeflerine göre belirlenmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Çerkezoğlu, işçilerin enflasyon karşısındaki kayıplarının telafi edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, büyümeden ve milli gelir artışından işçilere hak ettikleri payın verilmesi gerektiğini söyledi.
Uluslararası standartlara uygun geçim ücreti: Asgari ücretin sadece bir işçiye değil, işçinin bakmakla yükümlü olduğu aileye de yeterli olacak şekilde belirlenmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, asgari ücretin, çalışanların yaşam standartlarını iyileştirmeyi amaçlaması gerektiği ifade edildi.
Açlık ve yoksulluk sınırları: Açlık ve yoksulluk sınırlarının asgari ücret hesaplamalarına dâhil edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Çerkezoğlu, evde iki kişinin çalışması durumunda, yoksulluk sınırını geçebilecek bir gelir düzeyinin asgari ücretle garanti altına alınması gerektiğini söyledi.
"Asgari ücret üzerine bir rakam verilmesi zor"
Çerkezoğlu, şu anda rakam açıklamanın yanıltıcı olabileceğini belirtti. "Türkiye'nin yüksek enflasyon koşullarında bugün belirleyeceğimiz bir rakam, birkaç gün içinde geçerliliğini kaybedecektir" diyen DİSK Başkanı, bunun yerine belirli kriterlerin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Çerkezoğlu, "Açlık ve yoksulluk sınırlarının ne olduğu sürekli değişiyor, bu nedenle belirlediğimiz üç kriterle hareket etmemiz daha doğru olacaktır" dedi.
