CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, Manisa’da etkili olan şiddetli yağış ve dolu felaketinin ardından Turgutlu ilçesindeki üzüm üreticilerini ziyaret etti. Felaket sonrası zarar gören bağları inceleyen Başevirgen, üreticilerin sıkıntılarını dinledi. Yaşanan afetin ardından çaresiz kalan çiftçiler, borçlarının ertelenmesi ve kredi faizlerinin silinmesi yönünde taleplerini dile getirdi.
Üretici Hilmi Uysal, mayıs ayında erik ile başlayan sezonun patlıcan, biber, domates ile devam ettiğini ancak bekledikleri verimi alamadıklarını belirterek, "Sezon çok kötü geçti, son umudumuz üzüm de dün yağan yağmurla birlikte selde kayboldu" dedi. Uysal, yağmurun devam etmesi halinde üzümü topraktan kaldırmanın imkansız hale geleceğini ve sigorta kapsamındaki ürünlerin de zarar görebileceğini vurguladı.
"Çiftçinin borçları yapılandırılsın, kredi faizleri silinsin"
Bekir Başevirgen, çiftçilerin borç yükü altında ezildiğini ifade ederek hükümete seslendi: “Çiftçi borçlu, bu borçların bir yıl süreyle yapılandırılması gerekiyor. İşletme kredilerinin faizlerinin silinmesi şart. Çiftçinin bu borçları ödeme şansı yok.” Başevirgen, Manisa’da domates, biber, patlıcan gibi ürünlerin para etmediğini, tek para eden ürünün üzüm olduğunu ancak onun da dolu ve yağmurla zarar gördüğünü söyledi. Ayrıca TARSİM sigortasının sergideyken oluşan zararları karşılamadığını, bu nedenle sigorta yaptırmanın da bir anlamı kalmadığını belirtti.
Üreticiler borç batağında
Üzüm üreticisi Osman Akçakaya ise çiftçilerin büyük bir bölümünün borçlu olduğunu belirterek, tarlaların ipotekli olduğunu ve borçların ödenemeyeceğini dile getirdi. Akçakaya, "Çiftçilerin yüzde 99’u borçlu. Borcunu ödeyemeyen çiftçi, tarlasını satarak dahi borcunu kapatamıyor" diyerek yaşadıkları ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.
Kadın işçiler de geçim sıkıntısı içinde
Başevirgen, üzüm toplayan kadın işçilerin sorunlarını da dinledi. İşçiler, yevmiyelerin düşüklüğünden şikayet ederek geçim sıkıntısı yaşadıklarını ifade etti. Sabah erken saatlerden itibaren tarlada çalışmak zorunda kalan kadınlar, düşük yevmiyelerin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını belirtti.
