Bizi kıskanan AB’de asgari ücret nasıl?

Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında asgari ücretle çalışan oranında zirvede yer alıyor. 2020 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, Türkiye’de kayıtlı 15 milyon 203 bin işçiden 6 milyon 390 bini asgari ücretle çalışıyor.

Abone Ol

Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında asgari ücretle çalışan oranında zirvede yer alıyor. 2020 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, Türkiye’de kayıtlı 15 milyon 203 bin işçiden 6 milyon 390 bini asgari ücretle çalışıyor.

Bu, toplam işçilerin 57’sinin asgari ücretle çalıştığını gösteriyor. Bu oran Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça çarpıcı.

Hollanda yüzde 3, Almanya yüzde 5, Fransa yüzde 8, AB Ortalaması yüzde 9, Hırvatistan yüzde 10, İrlanda yüzde 11, Litvanya yüzde 13, Bulgaristan yüzde 14, Polonya yüzde 17, Portekiz yüzde 20, Macaristan yüzde 20, Romanya yüzde 21, Türkiye yüzde 57.

Bu veriler, Türkiye’de asgari ücretin “geçici” bir başlangıç ücreti olmaktan çıkıp, çalışanların büyük bir kısmının kalıcı kazanç düzeyini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Avrupa’da, asgari ücret çoğunlukla yeni işe başlayanlar veya deneyim kazanma sürecinde olanlara geçici olarak verilirken, Türkiye’de mesleğinde yıllarını vermiş, usta seviyesindeki çalışanlar bile asgari ücret seviyesinde çalıştırılıyor. Bu durum, adil olmayan bir maaş skalası oluştururken, emekçilerin yaşam koşullarını da giderek zorlaştırıyor.

Muhalefet partilerinin, asgari ücretle çalışanların oranı konusundaki soru önergelerine iktidar kanadından bir süredir yanıt gelmemesi de dikkat çekici.

Eğer bu oranda olumlu bir gelişme olsaydı, açıklanacağı düşüncesi haksız sayılmaz. Bu sessizlik, asgari ücret politikasının aslında giderek geniş bir kitleyi kapsadığını ve birçok çalışanın temel yaşam giderlerini karşılamakta zorlandığını düşündürüyor.

Bu tabloda tek suçlu sadece asgari ücreti belirleyen hükümet değil elbette. Aynı zamanda asgari ücreti çalışanlarına bir “maksimum” maaş olarak sunan işverenler de bu çıkmazın bir parçası. İşverenlerin, çalışanlarının tecrübesine, becerilerine ve emeğine uygun ücretler belirlemesi gerekirken, çoğu zaman yalnızca asgari ücrete bağlı kalmaları, çalışma hayatında adaletsizlik yaratıyor.

Türkiye’nin ekonomisinin, hükümetin sıklıkla iddia ettiği gibi “uçtuğu” yönündeki söylemler varsa, Avrupa’da asgari ücret uygulamalarına bakarak bazı dersler çıkarmak gerektiği ortada. Bizi kıskanan Avrupa’nın asgari ücret düzenlemelerinin, Türkiye'de uygulanmasının vakti gelmedi mi?

GÜNÜN SÖZÜ

Çalışanın hakkını vermek, insan onuruna duyulan saygının ilk adımıdır