Selçuk’ta çıkan yangın, Kızılçam ağaçlarının bulunduğu yaklaşık 350 hektarlık bir alanı etkisi altına alarak büyük bir felakete yol açtı. Başkan Sengel, yangın anındaki deneyimlerini ve bundan sonraki süreçte yapılması gerekenleri aktardı.
22 bölgede eş zamanlı yangın
Başkan Sengel, yangını ilk fark ettiği anları şu şekilde anlattı: "29 Haziran Cumartesi günü bulunduğum yerde doğrudan dumanları görmemle birlikte olay yerine gittim. Gittiğimde doğru düzgün kimse yoktu, saat 16.30-17.00 sularıydı. O sırada orman yangınına zaten müdahale edilmişti, ancak İzmir'in yaklaşık 22 bölgesinde eş zamanlı yangınlar vardı. Bu nedenle hem İzmir Orman Bölge Müdürlüğü hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri diğer bölgelerdeydi."
Yangının hızla yayılmasının sebeplerine değinen Sengel, "Bahsettiğim bölge Kızılçam ağaçlarının bulunduğu, 350 hektarlık bir alandı ve doğal olarak inanılmaz hızlı yayıldı. Akşam üstü olması ve günün ne yazık ki kararmaya başlaması da felaketi daha da tetikledi" dedi.
Yangının geceye dönmesi felaket getirdi
Olay yerindeki müdahaleler hakkında bilgi veren Başkan Sengel, "Haberi duyurduktan sonra ve İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'nün müdahalesinden sonra bir canlı yayın yaparak durumu aktardım ve gittikçe daha geniş kitlelere ulaştırdıkça herkes olaya müdahil oldu. Efes Selçuk gibi çok özel bir yer olduğu için burada mevcut olan makine ve teçhizatımız biraz daha fazlaydı, ancak İzmir'in farklı yerlerinde çıkan yangınlara yardım için gönderilen ekipler de meşguldü. Tüm kamu kurumlarıyla birlikte dayanışma içinde çalışarak elimizden gelen en büyük titizliği göstererek yangını bertaraf etmeye çalıştık. Ancak dediğim gibi geceye dönmüş olması mevcut durumu daha da büyük bir felaket haline getirdi" diye konuştu.
Yeniden düzenlemeye ihtiyacımız var
Başkan Sengel, yangın sonrası yapılması gerekenler hakkında ise şunları söyledi: "Kriz anlarını bertaraf etmek ve aynı zamanda kriz anlarından çıkmak için gerçekten tarihin, doğanın, kültürün ve tarımın başkenti olarak nitelendirdiğimiz Efes Selçuk'tan bahsediyoruz. Bu nedenle krizler gelmeden önce risklere karşı bir strateji oluşturmalı ve buna dahil olarak neyi nasıl önlememiz gerektiğine dair esasları tekrar düzenlememiz gerekiyor. Tüm kamu kurumları arasında koordinasyon sağlanarak yeniden düzenlemeye ihtiyacımız var çünkü ileride sadece yangın değil, deprem, sel baskını ve iklim değişikliği gibi pek çok krizle karşılaşabiliriz."
Sivil toplum ile de örgütlenmeliyiz
Sengel, risk yönetimi konusunda da önemli adımlar atılması gerektiğini vurguladı: "Geçen sene 17 Ağustos 2023'te Efes Selçuk'ta başladığımız dayanıklı kentler konferansı bunun bir parçasıydı ve afet yönetimi burada önemli bir konuydu. Ekonomik kriz gibi diğer krizler de bu planın içinde yer almalıdır. Hep birlikte, risk yönetimlerini ve olası riskleri bölgesel olarak ayırarak ne zaman ve nasıl müdahale edileceğini düşünüyoruz. Çünkü bir afet bölgesindeki kişilerin o afete müdahil olması kolay değil. Herkes bir anda can ve mal kaybı endişesiyle hareket ediyor. Bu nedenle, kamu kurumları yanı sıra sivil toplumu da içine katarak örgütlenmeliyiz."
Son olarak, yangın söndürme çalışmalarına katılan tüm gönüllülere teşekkür eden Başkan Sengel, "Halktan köylüler, traktörlerinin arkasına römorklar bağlayarak gelip müdahale ettiler. Ayrıca hayvan barınağını boşaltmamız gerektiğinde halk ve sivil toplum örgütleri de destek oldu. Bir canlının bile kaybı çok üzücü olsa da bu önemli bir adım oldu. Bundan sonra acil risk yönetim planlarını daha sağlam verilerle geliştirmemiz gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
