Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından yargılanan Alisya Bahar Candan’ın tahliyesine karar verildi. Nihal Candan ise kardeşinin tahliyesi için büyük sevinç yaşarken, beraatini talep etti.

Nihal Candan beraatini talep etti

Kamuoyunun yakından takip ettiği dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olma suçlamalarından yargılanan Alisya Bahar Candan’ın davasında mahkeme, kritik bir ara karara imza attı. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, savunmaların alınmasının ardından Bahar Candan, mevcut delil durumu ve tutukluluk süresi göz önünde bulundurularak yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliye edildi.

Mahkemede, tutuklu sanık Bahar Candan ve diğer sanıkların savunmaları alındı. Tutuksuz yargılanan Nihal Candan ise hem kendi beraatini talep etti hem de kız kardeşi Bahar Candan'ın tahliye edilmesi gerektiğini savundu. Nihal Candan, savunmasında “Bu kadar zaman sonra masum olduğumuz anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Kardeşimin tahliyesini istiyorum, telefonumun iadesini talep ediyorum” diyerek masumiyetlerine vurgu yaptı.

Bakan Uraloğlu: "Biz birçok riski zaten öngörebiliyoruz" Bakan Uraloğlu: "Biz birçok riski zaten öngörebiliyoruz"

Karar sonrası sevinç ve duygusal anlar

Mahkemenin tahliye kararını duyuran Nihal Candan, karardan büyük sevinç duyduğunu belirterek yakınlarını aradı. Kararın ardından basına yaptığı açıklamada, "İlahi adalete çok güveniyorum. Özgürlük ve adalet her zaman kazanır. Baronun bana savunma hakkı vermeden stajımı iptal etmesi mesleki açıdan büyük hayal kırıklığı yaşattı. Ancak kardeşimin tahliyesi beni çok mutlu etti" dedi.

Nihal Candan, kardeşi Bahar Candan’a vereceği mesaj sorulduğunda ise duygusal bir şekilde, "Yaz meyvesi tadında dondurma gibisin Bahar" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Bahar’a en büyük nasihati sorulduğunda ise, "Ya göründüğümüz gibi olalım ya da olduğumuz gibi görünelim artık" şeklinde dikkat çeken bir cevap verdi. Bu sözleriyle hem kendisi hem de kardeşi için bir dönüm noktası niteliğinde bir mesaj verdi.

Baba Hakan Candan: "Bu yaşananlardan büyük dersler çıkardık" dedi. Bahar ve Nihal Candan’ın babası Hakan Candan da kararı sevinçle karşıladı. Yaşadıkları süreci “zor ve acı bir dönem” olarak nitelendiren baba Candan, "Böyle bir şeyin yaşanmasını istemezdik ama oldu. Artık bu yaşananlardan dersler çıkarmak ve hep doğruyu yapmak için çalışacağız" dedi.

İddianamedeki suçlamalar ve sanıkların rolleri

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Alisya Bahar Candan ve Nihal Candan’ın da aralarında bulunduğu 21 sanığın dolandırıcılık ve suç örgütü üyesi olmakla suçlandığı belirtilmişti. İddianamede, suç örgütü lideri Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun başında bulunduğu bir çetenin, ucuza araç sattıklarını iddia ederek vatandaşları "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırdığı vurgulandı.

Savcılık, Bahar Candan’ın örgütün “gizli muhasebecisi” olarak finansal işlemleri yönettiğini, elde edilen suç gelirlerini akladığını ve örgüt toplantılarında aktif rol aldığını öne sürdü. Ayrıca, Nihal Candan’ın örgüt lideri Onur Apaydın ile yakın ilişkide olduğu ve bu bağlantı sayesinde dolandırıcılık faaliyetlerinde etkili bir rol oynadığı iddia edildi.

İddianamede, Bahar Candan’ın ‘suç örgütüne üye olmak’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlarından toplam 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası ile yargılandığı belirtildi.

Örgütün işleyişi ve deliller

Savcılığın iddialarına göre, Bahar Candan örgütün mali işlerini yürütürken, Nihal Candan da örgütün dolandırıcılık faaliyetlerine bilerek ve isteyerek katılmıştı. Örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisi olduğu öne sürülen Nihal Candan’ın, örgüt toplantılarında hazır bulunduğu ve örgütün önemli kararlarının alındığı süreçlerde etkin bir rol oynadığı ifade edildi. Ayrıca, örgüte katılan diğer sanıkların da benzer suçlardan yargılandığı ve çeşitli cezalarla karşı karşıya oldukları vurgulandı.

Kaynak: İHA