2019 yılında yayımlanan "20 Kasım Nefret Mağduru Transları Anma Haftası" videosunda yer aldıktan sonra homofobik haberlere maruz kalan Kaya’nın başvurusu, AYM tarafından kabul edildi.
Nefret Söylemi İlk Kez İhlal Sayıldı
Savunmanlığını Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) yaptığı sivil toplum çalışanı Kaya’nın başvurusuna ilişkin verilen 25 Ocak 2024 tarihli karar, LGBTİ+’lara yönelik nefret söyleminin engellenmemesinin ihlal olduğuna dair ilk Anayasa Mahkemesi kararı olma özelliğini taşıyor.
Homofobik Haberler ve Erişim Engeli Talebi
Kaya, 2019 yılının Kasım ayında "20 Kasım Nefret Mağduru Transları Anma Haftası" videosunda yer aldı. 21 ve 22 Kasım tarihlerinde videoyu haberleştiren Yeni Akit, Doğru Haber ve İLKHA, Kaya hakkında cinsel kimliğini hedef alan içerikler yayımladı. Kaya’nın bu içeriklerin çıkarılması talebi sulh ceza hakimliklerince reddedildi. MLSA avukatlarının bu ret kararına itirazları da aynı şekilde reddedildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlali
Bunun üzerine MLSA Hukuk Birimi tarafından Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8’inci maddesi olan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verildi. AYM, başvurucunun etkin başvuru hakkının da ihlal edildiğini belirtti.
Manevi Tazminat ve Erişim Engeli Kararı
Kaya’nın “LGBTİ+ azgın”, “sapkın” ve “eşcinsel azgın” ifadelerinin yer aldığı haberler için erişim engeli kararı verilmesi talebini kabul eden AYM, hak ihlalinin yarattığı manevi zarar için de başvurucuya 10 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti.
Söz konusu karar şöyle:
Efruz Kaya ile birlikte benzer başka başvuruların da değerlendirildiği “Atalay Candelen ve diğerleri” başvurusuna dair kararda, başvurucuların kişilik haklarına saldırıya karşı etkin koruma sağlanamaması hakkında şöyle denildi:
“Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi İ.D. ve diğerleri kararında, 5651 sayılı Kanun'un 9. maddesinin temel güvencelere sahip olmaması nedeniyle ifade özgürlüğü yanında kişilik haklarına yönelik saldırılara karşı da etkin bir koruma sağlayamadığı, üstelik üçüncü kişilerce kişilik haklarına yapılan müdahaleler için makul bir başarı şansı sunabilecek ve bir çözüm sağlayabilecek nitelikte olduğu belirlenen özel hukuk yolunun da Yargıtay içtihadı ile erişimin engellenmesi taleplerine kapatıldığı hususlarını dikkate almıştır. Bu bağlamda anılan kararda, hâlihazırda erişimin engellenmesi taleplerinin reddedilmesi nedeniyle başvurucuların şeref ve itibarlarının korunması hakkına hukuki çare arayabilecekleri etkili bir başvuru yolu bulunmadığına, bu nedenle başvurucuların şeref ve itibarlarının korunması haklarıyla bağlantılı olarak etkili başvuru haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir"