Apollo 11, 1969'da Buzz Aldrin ve Neil Armstrong'u Ay yüzeyine indirdi. Sonraki 3 yılda yapılan yeni Apollo seyahatlerinde 10 Amerikalı daha Ay yüzeyine adım attı.

Son insan Ay'dan ayrıldıktan yarım asır sonra Ay’a olan ilgi yeniden canlandı. ABD, aralarında bir siyah Amerikalı’nın ve bir kadın astronotun da bulunduğu bir ekibi Ay'a göndermeyi planlıyor.

Yalnızca Amerika değil Çin ve Hindistan da benzer programlar yürütüyor. 

Ay yarışı yeniden canlandı

ABD'nin ilk insanlı seyahati, Sovyetler Birliği’nin 1961'de Yuri Gagarin'i Dünya yörüngesine çıkarmasına yanıttı. Amerika’nın Ay'a inmeyi başarması, devasa bir teknolojik atılım olmanın yanında küresel anlamda da ses getiren bir siyasi başarıydı.

"İnsanları Ay'a koyacağız"

The Economist dergisinin baş editörü ve The Moon kitabının yazarı Oliver Morton, "İnsanları Dünya'dan alıp Ay'a koyacağız' sözünü gerçekleştirmekten daha muhteşem ne olabilir ki?” diyerek bu başarıyı övüyor. Ay’a bundan sonra kim adım atacak sorusunun yanıtı, jeopolitik rekabet ve Ay’ın doğal kaynaklarına ulaşma hedefi arasında şekilleniyor. Farklı ülkeler ve hatta özel sektör devlerinin Dünya’nın uydusuna ulaşma hedefi var. Rusya, Çin, Hindistan, Japonya ve Avrupa Birliği son yıllarda Ay’ın yüzeyine yumuşak iniş yapmayı başardı. Ancak bunlar insansız seyahatlerdi.

Çin-ABD rekabeti sürüyor

Çin ve ABD arasında ise insanlı seyahat konusunda rekabet var. Ars Technica dergisinden Eric Berger, bu iki ülkenin uzay yarışının arkasında jeopolitik çıkarlar olduğunu kaydediyor ve “İki ülke de farklı uluslararası ortaklarla 5 ila 10 yıl içinde oraya ulaşmaya çalışıyor” diyor.

Ay'ın yeraltı kaynakları

Ay'a yapılan ilk seyahat araştırma amaçlı değil, sadece oraya ulaşma hedefliydi. Ancak bugün birçok ülkenin amacı Ay’a sadece gitmek değil, orada üs kurmak. İngiltere’deki Northumbria Üniversitesi'nden uzay hukuku profesörü Christopher Newman, Ay’da ve Mars’ta koloniler kurma hedefiyle çalışanları överek, “Bu bahsettiğimiz şey tam olarak bilim kurgu” diyor.

Newman’a göre bu teknolojiye ulaşma hedefinde olanların çabaları sayesinde insanlık olası bir yok oluş felaketini de atlatabilecek.

Ay'ı pit stop olarak kullanacaklar

ABD’nin bu kez Ay’a gitme hedefinin arkasındaysa daha ileri ulaşma projesi yatıyor. Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Profesör Namrata Goswami, Amerika’nın hedefini Ay’a bir üs kurarak burayı, “Mars’a ulaşmak için bir durak olarak kullanmak” olarak açıklıyor.

"Stratejik hedef olarak görülüyor"

Goswami, Ay’da yerçekiminin az olduğunu hatırlatarak, Dünya’dan yapılacak fırlatmalara göre daha az yakıtla uzak hedeflere ulaşmanın mümkün olduğunu söylüyor ve “Bu yüzden uluslar bunu stratejik bir hedef olarak görüyor” diyor.

Özdağ: "Hapishaneden nasıl çıktıklarını biliyorum ama bunu paylaşamıyorum" Özdağ: "Hapishaneden nasıl çıktıklarını biliyorum ama bunu paylaşamıyorum"

Ay'dan güneş enerjisi elde edilecek

Ay'ın bazı bölümlerinin sürekli güneş ışığı alması nedeniyle burada ciddi bir güneş enerjisi üretme potansiyeli de mevcut. Buradaki fikir, elde edilebilecek enerjiyi, geniş uydular aracılığıyla alçak Dünya yörüngesine iletmek ve oradan da mikrodalga ışınları aracılığıyla Dünya’ya ulaştırmak.

Yarışta Çin önde!

Çin yönetimi, 2030’lu yıllarda Ay yüzeyinde bir üs inşa etmeyi amaçlıyor. Profesör Goswami konuyla ilgili açıklamasında, “Bahse girerim ki Çin, 21. yüzyılda Ay’a, uzay araştırmaları ve kalıcı üs inşa etme hedefiyle inmeyi başaracak ilk ülke olacak” diye konuştu.

Sırada Hindistan var

Hindistan gelecek yıl ilk insanlı uzay uçuşunu gerçekleştirmeyi planlıyor. Ülke 2035’e kadar bir üs kurma, 2040 yılında da astronotu Ay üssüne göndermeyi amaçlıyor. Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Profesör Goswami, Çin’in uzay programı ile ilgili en dikkat çekici şeyin, “belirlenen tarihlere tam olarak uygun ilerleme” becerileri olduğunu savunuyor.

Kaynak: Haber Merkezi