Haber Ekspres Gazetesi’nden Burcu Yanar’ın haberine göre, 2004 yılında işlediği cinayet nedeniyle müebbet hapse çarptırılan ancak 2019 yılında denetimli serbestlik kararı ile hapisten çıkan Bülent Şengün’ün önceki gün iki kişiyi öldürmesi ve bir kişiyi yaralaması, denetimli serbestlik uygulamasının etkinliğini gündeme getirdi. Önceki gün yaşanan olayda Bülent Şengün, bir taksiciyi öldürdükten sonra başka bir aracı gasp etti, sonrasında soygun için girdiği markette market çalışanını ağır yaraladı ve arkasından ATM’den para çeken bir kişiyi öldürdü. Şengün’ün daha önce suç işlemiş olması ve denetimli serbestlik altında bulunmasının bu uygulamanın gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu belirten Avukat Seylan Seyhan, denetimli serbestlik uygulamasında kişilik özelliklerinin, silah taşıma haklarının ve düzenli izleme gerekliliğinin altını çizdi. Seyhan, denetimli serbestlik alan kişilerin ömür boyu izlenmesi ve psikolojik destek almasının önemini vurguladı.

Adsız-3

Denetimli serbestlik yasasının kişinin ailesiyle bağlarını sürdürebilmesi ve dış dünyayla uyum sağlayabilmesi için çıkartıldığını söyleyen Avukat Seylan Seyhan, “Denetimli serbestlik yasası, kişinin ailesiyle bağlarını sürdürebilmesi ve dış dünyayla uyum sağlayabilmesi gerekçesiyle çıkartılmış bir yasadır. Hükümlü cezasını cezaevinde infaz ederken koşullu salıverilmesine belli bir süre kalınca tahliye edilerek dışarıda sosyal hayat içerisinde denetim altında tutulmaktadır. Bu yasadan cezaevindeki her hükümlü yararlanamamaktadır. Cezanın miktarı ve hükümlünün kişilik özellikleri de yasa uygulanacağı zaman önemlidir” dedi.

Menemen Belediyesi iletişim öğrencilerini ağırladı Menemen Belediyesi iletişim öğrencilerini ağırladı

Kişiye denetimli serbestlik verilmesinin yanlış olduğunu sözlerine ekleyen Seyhan, “İzmir’de yaşanan elzem olayda görüyoruz ki hükümlünün kişilik özellikleri yeterince tasnif edilmemiştir. Kaldı ki bu kişinin yıllar önce de müebbet hapis cezası ile yargılandığını ve buna göre taşıdığı potansiyelin çok iyi gözlemlenerek söz konusu denetimli serbestlik kararının verilmesi gerekmektedir” vurgusunu yaptı.

Ömür boyu takip edilmeliler

Denetimli serbestlik alan kişinin üzerinde neden silah taşıdığının da incelenmesi gerektiğini ifade eden Seyhan, “Yaşanan olayın neticesinde anlıyoruz ki söz konusu kurumun doğru işleyebilmesi için tıpkı bir hassas terazi gibi hükümlünün iyi hal şartlarını taşıyıp taşımadığının incelikle tespit edilmesi gerekmektedir. Nitekim kişinin suç geçmişine baktığımızda 2004 yılında TCK. m.149 nitelikli yağma şartlarını taşıyarak TCK. m. 81 kapsamında suç işlediğini görüyoruz. Ayrıca 6136 sayılı Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’a göre denetimli serbestlik alan bir kişinin silah taşıması ve kullanması da incelenmelidir. Sonuç olarak; yaşanan bu olayda da görüleceği üzere kişi denetimli serbestlik alsa dahi belli zaman aralıkları ile izlenmeli ve psikolojik destek sağlanmalıdır. Özellikle kişi denetimli serbestlik kurumundan yararlandırılsa da düzenli aralıklarla yapılacak testler ile yasaklı maddeleri kullanıp kullanmadığı tespit edilmelidir. Zira denetimli serbestlik alan kişilerin hem topluma kazandırılabilmesi adına hem de kişilerin güvenliğinin sağlanabilmesi için gerekli takiplerin belirli süreler ile değil bir ömür boyu sürmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

2004’te müebbet almış

Bülent Şengün’ün 2004 yılında Yazıbaşı Mahallesi’ndeki evinde öldürülen Salih Şahin’in katil zanlılarından biri olduğu öğrenildi. Bülent Şengün’ün ve bir arkadaşının Şahin’i parası için öldürdükleri ve bu nedenle müebbet hapis cezası aldıkları öğrenildi. 2019 yılında denetimli serbestlikten ötürü hapisten çıktığı ve karara itiraz edildiği belirtildi. Daha sonra 2020 yılında bir kez daha müebbet hapis cezası ile yine cezaevine gönderildiği öğrenilen Şengün’ün kısa süre sonra yeniden cezaevinden çıktığı ifade edildi.