Küresel otomotiv sektörü, artan maliyetler ve Çinli markalarla yoğunlaşan rekabetin baskısı altında yeniden şekilleniyor. Volkswagen'in (VW), 87 yıllık tarihinde Almanya’da ilk kez bir fabrika kapatma kararı alması, Avrupa otomotiv sanayisindeki değişimin önemli bir işareti olarak görülüyor. Habertürk'ten Yiğitcan Yıldız'ın haberine göre bu gelişme, yüksek maliyetli Batı Avrupa’dan daha düşük maliyetlerle üretim yapılan Türkiye ve Doğu Avrupa ülkelerine doğru bir kaymayı gündeme getiriyor.
Kapasite kullanımı Türkiye ve Doğu Avrupa’da yüksek
GlobalData’nın analizine göre, Batı Avrupa ülkelerinde fabrikaların kapasite kullanım oranları pandemi öncesine göre ciddi oranda düşerken, Türkiye ve Doğu Avrupa’daki tesislerde bu oran daha az geriledi. Batı Avrupa’da 2023’te kapasite kullanım oranının %50 civarında olduğu belirtilirken, Türkiye ve Doğu Avrupa'da bu oranın %70’lerde olduğu kaydediliyor. 2024 sonunda Çekya’nın %84, Slovakya’nın %76 ve Türkiye ile İspanya’nın %73 kapasite kullanımı ile öne çıkması bekleniyor.
Çinli markalar ve Doğu Avrupa yatırımları
Doğu Avrupa’daki üretim maliyetlerinin düşüklüğü, Çinli markaların bölgeye ilgisini artırmış durumda. Çinli üreticiler BYD ve Chery, Macaristan, Türkiye ve Polonya’ya yatırım yapma kararı alarak Avrupa pazarına daha güçlü bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Çinli markaların rekabet gücüne sahip olması, Doğu-Batı Avrupa ayrımını daha da belirginleştiriyor.
Almanya’daki yüksek maliyetler ve elektrikli araç üretimi
Almanya’da otomotiv endüstrisindeki işçilik maliyetleri saatte 59 Euro’ya kadar çıkarken, bu oran Çekya’da 21 Euro, Macaristan’da 16 Euro ve Çin’de sadece 2.7 Euro. Alman otomobil derneği VDA'ya göre, Almanya’nın yüksek maliyetleri ve elektrikli araçlara yapılan büyük yatırımlar, VW gibi markaları zorluyor. VW, Renault ve Stellantis gibi üreticiler maliyetleri düşürmek için üretimi daha düşük maliyetli bölgelere kaydırmayı planlıyor.
Türkiye için rekabetçilik uyarısı
Türkiye de bu değişimden etkileniyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, Türkiye’nin uygun maliyetle üretim avantajının öne çıktığını belirtse de, ithal araç oranının %70’i geçtiğine ve Türkiye’nin rekabetçilikte gerilediğine dikkat çekiyor. Eroldu, ihracat rekabetçiliğini koruyacak politikalar geliştirilmediği takdirde, Türk otomotiv sanayisinin global pazardaki yerinin tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu.
Doğu Avrupa için fırsatlar artıyor
Batı Avrupa’daki yüksek maliyetler ve verimlilik sorunları, Doğu Avrupa ülkeleri için yeni fırsatlar yaratıyor. Düşük maliyetli üretim avantajını elinde bulunduran Türkiye ve Doğu Avrupa, Avrupa otomotiv sektöründe giderek daha güçlü bir konuma geliyor. Bu gelişmeler, Doğu Avrupa’nın gelecekteki otomotiv üretim üssü olma potansiyelini artırırken, Avrupa otomotiv endüstrisinde Doğu-Batı ayrımını belirginleştiriyor.