Sosyal sorumluluk projeleri: Şirketlerin topluma katkısı Sosyal sorumluluk projeleri: Şirketlerin topluma katkısı

Haziran ayının açlık, yoksulluk ve bekar bireyin yaşam maliyeti sınırı açıklandı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), yayımladığı araştırma raporunda yine çarpıcı sonuçlara varıldı. Raporda bekar bir bireyin yaşam maliyetinin 24 bin 614 lira olduğuna dikkat çekildi. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ise 18 bin 979 lira, yoksulluk sınırı da 61 bin 820 lira olduğu açıklandı.

Ekonomist Erdal Özel ise gazetemize yaptığı açıklamada asgari ücretin yükselmesi yerine vergi matrahının düzenlenmesine işaret ederek “Asgari ücrete zam yapıldığında ve matrahlar da düzeltilmediğinde asgari ücretin üzerinde maaş alan brüt ücretlinin bir üst matraha geçmesini sağlanıyor ve dolayısıyla da yılın son aylarında memur ve banka çalışanı da asgari ücret almaya başlıyor. Bu da asgari ücretli sayının artmasına yol açıyor” dedi.

"Ücret politikası değerlendirilmeli"

Asgari ücrete ara zam yapılmamasından hane halkının ve tek başına geçinmek zorunda kalan bireyin tedirgin olmasına ilişkin gazetemize konuşan Ekonomist Erdal Özel, “Asgari ücretin artışı yerine artık odaklanılması gereken şeyin toplam iş gücüyle asgari ücretle çalışan insanın oranına göre konuşmak gerek. Asgari ücret ortalama bir ücret haline geldi. Oysaki asgari ücretli bir bireyin bir ay boyunca zorunlu harcama yapması gerektiği tutardır. Bunların içinde ayda bir defa tiyatro ve sinemaya gitmek de yer alıyor. Toplam iş gücüne bakıldığında 3 buçuk milyon olan ülke içerisinde bunun yarısı neredeyse asgari ücret alıyor. Haliyle ülkemizde de asgari ücret bir türlü gündemden düşmüyor. Asgari ücretin arttırılması ya da enflasyonun düşürülmesi kısmından ziyade özel şirketlerin çalışanlara uyguladığı ücret politikasının değerlendirilmesi gerekiyor. Neden 10 yıllık bir personele ve iki üç çocuğu olan bir kişiye hâlâ asgari ücret veriliyor, bunun konuşulması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

"Mevcut sistemle çözülemez"

Açlık, yoksulluk ve bekar bir bireyin yaşam koşullarından alınan harcamalarla ortaya konulan harcamaların sonuçlarına da değinen Özel, “Ne yazık ki insanlar, asgari ücret alarak veya asgari ücretin yaklaşık 3 bin lira altında maaş alarak en az üç çocuklu bir aileyi geçindirmek zorunda bırakılıyor. Plansız bir eğitim ve plansız bir sanayileşmeyle asgari ücretli kötü etkileniyor. Türkiye gibi büyük ve zengin bir ülkede kaynaklarını belirli bir noktada toplayıp diğer kesimlere bir türlü adaletli bir şekilde dağıtımının gerçekleştirilmemesi gelir adaletsizliğinin konuşulmasına yol açıyor. Bu durumun mevcut sistemde çözülemeyeceği ortada” şeklinde konuştu.

"Asgari ücretli sayısı artıyor"

Asgari ücertin 25 bin lira olsa bile yurttaşın cebine girmeden eriyeceğini vurgulayan ekonomist Özel, “Biz, iki defa temmuz aylarında asgari ücrete ek zam getirildiğini gördük. Gelir vergisi matrahları diye bir konu var. Brüt maaşlarını üst üste eklediğinizde belirli dilimlere ulaştıkça ödedikleri vergi oranı artıyor. Asgari ücrete zam yapıldığında ve matrahlar da düzeltilmediğinde asgari ücretin üzerinde maaş alan brüt ücretlinin bir üst matraha geçmesi sağlanıyor ve dolayısıyla da yılın son aylarında memur ve banka çalışanı da asgari ücret almaya başlıyor. Asgari ücretlinin sayısının dolaylı yoldan arttırmaya çalışmış oluyorsunuz. Emin olun 17 bin liralık asgari ücreti 25 bin lira yapsalar dahi bu maaş asgari ücretlinin cebine girmeden eriyip gideceği için bir önceki ay 17 bin lira olan asgari ücretin daha da altına inecek. Bunun ise nominal değeri çok değişecek. Gerçekte ise o parayla ne kadar mal ve hizmet satın alabildiğiniz önemli. Artık maaşın artması yerine, vergi kanunlarıyla dar gelirliyi koruyacak, serveti vergilendireceği, zenginden daha fazla vergi alacağı, dar gelirliden de daha az vergi alacağı bir sistemin yer alması gerekiyor” dedi. Özel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Asgari ücret 17 bin 2 liralık maaşta bir birey en az 8 bin lirasını kiraya verecek. Geri kalan bakiye ile fatura, gıda, sosyal hayatı ve hastane için katkı payı son olarak ilaç alması gerekecek. Kira sonrası kalan parayla bunları edinmesi mümkün değil. Ama maaşa zam yapıldığında ise nominal değeri yükseliyor belki, gerçekteki değeri artmıyor. Bunun yerine vergiden korumayla yapılması daha mantıklı. Bir an evvel 3 buçuk milyonluk bordrolu çalışanın, asgari ücretlinin de içinde olduğu yaşam ve refah seviyesinin üzerine çıkılması gerekiyor.”

Muhabir: Sedef Didem EZME