Erzurum Teknik Üniversitesi tarafından 9 Aralık 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan doktor öğretim üyesi kadro ilanı, akademik dünyada büyük bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı için ilan edilen kadroda, adaylardan "Doktorasını Yeni Türk Edebiyatı alanından almış olup Tanzimat sonrası Türk romanında Orta Doğu konulu çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı.
Bu şart, 12 Haziran 2018 tarihli "Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği"ne aykırılık teşkil ediyor. Yönetmeliğin 3. maddesinin 3. fıkrası, adayların lisansüstü tez veya uzmanlık tez adlarının bir kısmının veya tamamının ilanlarda yazılamayacağını açıkça ifade ediyor. Buna rağmen, Erzurum Teknik Üniversitesi’nin ilanında doğrudan doktora tezini tanımlayan bir şart yer aldı.
Tek bir tez bu şartı karşılıyor
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Tez Merkezi’nde yapılan aramada, "Tanzimat sonrası Türk romanında Orta Doğu" konusuna ilişkin yalnızca bir doktora tezinin bulunduğu ortaya çıktı. Bu durum, ilanın aslında belirli bir kişiyi hedeflediğini açıkça gösteriyor.
Yönetmelik ihlali ve YÖK’ün tavrı
Yükseköğretim Kurulu’nun geçmişte bu tür ihlalleri önlemek adına yönetmelik değişiklikleri yapmasına rağmen, bazı üniversitelerin bu kuralları dikkate almadığı gözleniyor. Akademik kadro ilanlarında sınırlandırıcı ve belirli kişileri hedef alan özel şartların yer alması, hem yönetmelik ihlali hem de etik bir sorun olarak değerlendiriliyor.
Tepkiler ve sorular
Bu olay, akademik dünyada büyük tepki topladı. Kamuoyu, "İlan edilen kadroya kimin başvuracağının bu kadar açık olduğu akademik alımlar ne zamana kadar devam edecek?" sorusunu YÖK’ün gündemine bir kez daha taşıdı.
