İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, 5 Nisan 1946'da, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Münir Ertegün'ün cenazesiyle birlikte ABD'nin en büyük savaş gemilerinden biri olan Missouri zırhlısının İstanbul Limanı'na gelişi, Türkiye'de büyük bir Amerikan hayranlığı dalgası yarattı. Bu etki o kadar büyük oldu ki, cami minarelerinden Kız Kulesi'ne kadar her yere "Hoşgeldin Missouri" yazıları asıldı ve sigara paketlerinden pullara kadar her şey Missuri'nin adıyla bezendi.

Amerikan salatası ve Missuri Lokantası

Amerikan etkisi, Rus salatasının "Amerikan salatası"na dönüştüğü ve iç Anadolu'ya kadar uzandığı bir çılgınlığa dönüştü. Ankara'nın Sakarya Caddesi'nde, şu anda Çankaya Belediyesi Hizmet Binası olarak kullanılan SSK İşhanı'nın yerinde, Missuri Lokantası açıldı. Bu lokanta, özellikle sol görüşlü yazarlar ve şairler tarafından sıkça ziyaret edildi.

Ayvalık Uluslararası Film Festivali görkemli açılışla başladı Ayvalık Uluslararası Film Festivali görkemli açılışla başladı

Gizli stratejik amaç: SSCB'yi çevrelemek

Missouri zırhlısının görünüşte cenaze ve bayrak direği için Türkiye'ye geldiği düşünülse de, asıl amacı SSCB'yi çevreleyerek "komünist tehdidi" ortadan kaldırmak ve Türkiye'yi ABD'nin yanında bir tampon devlet olarak kullanmaktı. Ancak, bu Amerikan etkisi, sol eğilimli aydınların mekan olarak tercih ettiği Missuri Lokantası'nda ironik bir şekilde yaşandı.

Sol görüşlü aydınların mekanı

Gündüzleri anti-emperyalist ve sosyalist görüşler savunan yazar ve şairler, akşamları Missuri Lokantası'nda buluşarak ironik bir çelişki yaşadılar. Atilla İlhan, Ahmet Oktay, Cemal Süreya, Muzaffer Erdost, Demir Özlü, Özdemir Nutku, Can Yücel, Nurullah Ataç, Cahit Sıtkı Tarancı, İlhan Berk ve Fethi Naci gibi isimler, bu mekânı tercih ettiler.

Tevfik Akdağ, bu dönemi şöyle anlatıyor: “Gençlik yıllarında Missuri vardı. Bahçe içinde tipik bir yenişehir eviydi, ön tarafı restoran. Selanik Caddesi’ni geçersiniz, giderken Mithatpaşa’ya gelmeden, Adakale ile Selanik arasında bir yerdi. Yalnız bu Missuri adına büyük tepki duyduğumuz, Amerikan adı flan diye, anti-emperyalist bir kökenimiz olduğu için, biz oraya Mor Salkım Meyhanesi dedik. Ahmet Oktay da yazmıştır. Ön tarafta daha pahalı bir kısmı vardı, arka taraf ise yaz aylarında açık olurdu. Orada mor salkımlar vardı. Kışın kapatılır, ama yazın açıldığında mor salkımlar altında otururduk. Paramız neye yetiyorsa onu içerdik."

Missouri zırhlısının İstanbul Limanı'na gelişi ve Amerikan etkisinin yaratığı çılgınlık, Türkiye'de Amerikan hayranlığının bir simgesi oldu. Aynı zamanda, sol görüşlü aydınların bu mekanla yaşadığı ironik ilişki, dönemin politik ve sosyal atmosferinin ilginç bir yansıması olarak tarihe geçti.

Editör: Mehrican Candemir