Türkiye'de enflasyonun beklenen seviyelerde düşmemesi ve talep enflasyonunun kontrol altına alınamaması sonrası ekonomi yönetimi, kredi kartı limitlerine yönelik yeni kısıtlamalar getirmeye hazırlanıyor. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek olan düzenleme ile bankalar, kredi kartı limitlerini müşterilerinin maaşlarına orantılı olarak belirleyecek.
Kredi kartı limitleri aylık gelirin 2 ila 4 katı arasında olacak
Yeni düzenlemeye göre, kredi kartı limitleri, aylık gelirlerin 2 ila 4 katı arasında olacak şekilde düzenlenecek. Bankalar, geçmiş dönemde belirlenen limitleri gözden geçirebilecek ve buna göre güncelleme yapabilecek. Hedeflenen bu değişiklik ile, kredi kartı limitlerinin daha gerçekçi bir seviyeye çekilmesi amaçlanıyor.
Gelir bilgileri anlık olarak erişilebilir olacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamasına göre, oluşturulacak yeni sistem sayesinde bankalar, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) veri tabanından müşterilerinin anlık gelir bilgilerini görebilecek. Böylece, kredi kartı limitlerinin belirlenmesinde daha doğru bir yaklaşım sağlanacak.
Türkiye'nin kredi kartı limitleri ve gelir oranı sorunu
Mevcut durumda birçok banka, müşterilerine gelirlerinin 15 ila 20 katı kadar kredi kartı limiti sunarken, bu durum Türkiye'yi kredi kartı limitleri açısından dünya çapında en sağlıksız ülkelerden biri haline getiriyor. Enflasyonun yüksek olduğu bu dönemde, vatandaşların hızla borçlanmasına neden olan bu durum, tarihi seviyelere ulaşmış durumda.
BDDK verilerine göre, her iki karttan birinin limiti 100 bin TL’nin üzerinde
BDDK'nın verilerine göre, Türkiye'deki kredi kartı kullanıcılarının yarısının kart limitinin 100 bin TL'nin üzerinde olduğu ortaya çıktı. Bu yüksek limitler, vatandaşların finansal durumunu zorlaştırırken, hükümet yeni düzenlemelerle bu sorunu çözmeyi hedefliyor.
İlk sinyaller OVP’de verilmişti
Kredi kartı limitlerine ilişkin düzenleme önerisinin ilk sinyalleri, 2025-2027 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’da yer almıştı. Programda, kredi kartı limitlerinin gerçek gelirle uyumlu hale getirilmesi gerektiği vurgulanmış ve bu doğrultuda SGK ile Risk Merkezi veri setlerinin entegrasyonu sağlanması gerektiği belirtilmişti.
