Kıymetli dostlar, değerli hemşerilerim;
Muhafazakar tabanın yerel seçimlerden hemen önce öğrendiği İsrail ile ticaretin rahatsızlığı giderek artıyor. Nihat zeybekçinin açıklamalarından sonra başlayan tartışmalar devam ededursun, sayın cumhurbaşkanının “o iş bitti” açıklaması ile bu durum en üst seviyeden kabullenilmiş oldu. Anlaşılan o ki bu zamana kadar size oy veren insanları Filistin için yapılan miting de dahil olmak üzere açıklamalarınızla ve tavrınızla nasıl kandırdığınızı beyan etmiş oldunuz. Muhafazakar ve milli duygularla siyasi tercihini belirleyen seçmen kitlesinin yerel seçimde gösterdiği tavrı yadırgamak ve araştırıp sorgulamak yerine, acaba vatandaşa “yalan” söylemeyi mi bıraksanız. Ben Nihat zeybekçi’yi herkesten samimi bulduğumu belirtmek istiyorum. En azından gerçeklerle yüzleşmekten çekinmeyen problemi paylaşarak çözen doğruyu acı da olsa içme cesaretini gösteren bir tavır sergiledi. Siyaset bu aşamada o kadar kirletilmemeli, insanların Müslüman kimliğinden uzaklaşmalarına sebep verecek samimiyetsiz tavırlar herkesi yaralamakta, bu dindar görünüp her haltı yapıp sonra da hayır hasenat yaparak kendini aklamaya benzemez.Tarih her şeyi kaydediyor, unutmak bu çağın hastalığı değil artık. Zira hatırlatan o kadar çok metaryal var ki dijital mecrada. Genel merkez de değişiklik beklentilerinden çok bazı eski bakanların tekrar siyasete dönecekleri ve önemli görev alacakları ciddi konuşuluyor bu arada. Önümüzdeki günlerde gündemi de değiştirecek ciddi siyasi olaylar gelişebilir. 
Meclis mesaisi anayasa üzerinden tekrar başlayacak. Ancak bu konuda süreç hem geç kalındı hemde inandırıcılığını kaybetti. Anayasa mahkemesinin kararlarına uymayan, aihm kararlarını yok sayan bir tavır üzerinden anayasanın hangi maddelerini düzenlemeyi düşündüklerini de anlamak mümkün değil. Bakın ak partinin kuruluşunu hatırlayanlar ( kalmadı gerçi de ) bilir, o dönemde hazırlanmış bir taslak metin var idi. Sayın Özbudun liderliğinde bir ekibin yaptığı bir çalışma idi. Aslında bu anayasa düzenlemesi deklare edilip kabul de görmüştü. Ancak daha sonra bu yapılan çalışma ortada kaldı. Aşağıda paylaşacağım kısmı hazırlanan metinin kalitesini ve ne kadar başarılı bir değişiklik önerisi olduğunu ortaya koyduğunu düşünüyorum.
‘“
Herkesin insan haysiyetinden kaynaklanan evrensel hak ve hürriyetlere sahip olduğu inancıyla hareket eden, her türlü ayrımcılığı reddeden, farklılıklarımızı kültürel zenginliğimizin kaynağı olarak gören bir eşitlik anlayışına sahip biz Türk Milleti; insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyetin kurum ve kurallarını düzenleyen bu Anayasayı, egemen irademizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefi ile ebedî barış idealine olan bağlılığımızın ifadesi olarak kabul ve teyid ederiz.’ “

İfadelerden de anlaşılacağı gibi başlangıcındaki giriş bölümü bile başlı başına günümüzde ki tüm sorunları ortadan kaldıracak programın ana fikri gibi duruyor. Şimdi insan düşünmeden edemiyor, ak partinin anayasa değişikliğini yapmaya çalışmasındaki akıl bu ise bütün siyasi partiler bu a iştirak etmeli. Yok gündemi ve ana muhalefeti kitlenmek ve meclisi oyalamak ise Özgür özel bu oyuna düşmemeli. Çünkü chp de daha önce anayasa komisyonununda yaptığı tüm çalışmayı meclisten geçirmeyerek bu konuda sabıkalı. Milletin oyları ile gelinen makamlarda hiç bir milletvekilinin orada Çaka satıp bedava maaş alıp faydalı işlerin dışında var olmasına bu millet artık razı değil bilesiniz.

Kalın sağlıcakla