Prof. Dr. Görür, "Manisa'da deprem olacak. Ne zaman olacağını söyleyemiyoruz ama eğer deprem olursa yine Manisa'da önemli ölçüde can ve mal kaybederiz" dedi.
Görür, Manisa'nın deprem direncini artırmak için yapılan kentsel dönüşüm projelerine eleştirilerde bulunarak, bu projelerin bilinçli bir şekilde yapılmadığı takdirde büyük zararlara neden olabileceğini vurguladı. "Kentte depreme hazırlık yapacaksan önce mikro bölgeleme çalışmaları yapacaksın. Bunları bilmeden kenti nasıl büyüteceksin?" diyen Prof. Dr. Görür, yapılan altyapı çalışmalarının da önemine işaret etti.
Özellikle Güneydoğu'da yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin ardından yapılan yanlış müdahalelere dikkat çeken Görür, yıkılan evlerin molozlarının yanlış şekilde gömülmesinin ileride ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. "O gömdükleri inşaat molozunda demir, kağıt, asbest, kimyasal madde, organik madde, karton, çelik, beton var. Var da var. Gömülen molozların içerisinde yağmurun yağmasıyla kimyasal reaksiyonlar olur. Bütün parlayıcı, patlayıcı, toksin, zehirli maddeler oluşur ve toprağı kirletir" diyen Prof. Dr. Görür, deprem molozlarının bertaraf edilmesi gerektiğini vurguladı.
Son günlerde Türkiye genelinde artan deprem endişelerine de değinen Prof. Dr. Görür, bilimsel verilere dayanarak yapılan uyarıların ciddiye alınması gerektiğini ve yapılan hatalı uygulamaların toplum için büyük riskler oluşturabileceğini belirtti. Özellikle İzmir'deki fay hatlarıyla ilgili bilgi eksikliğine dikkat çeken Görür, bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Görür'ün açıklamaları, deprem riski altındaki bölgelerde alınması gereken tedbirlerin önemini bir kez daha hatırlattı. Jeoloji biliminin ve bilimsel verilerin ciddiye alınması, deprem riski altındaki bölgelerde yapılacak çalışmaların öncelikli olarak planlanması gerektiği vurgusu yapıldı.
